Sscb Neden Afganistan I Işgal Etti ?

Sarp

New member
SSCB’nin Afganistan’ı İşgalinin Nedenleri

Giriş

Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali, 1979 yılında başladı ve 1989 yılına kadar devam etti. Bu olay, Soğuk Savaş döneminin en önemli askeri müdahalelerinden birisi olarak tarihe geçmiştir. SSCB'nin Afganistan'ı işgal etmesinin ardında bir dizi siyasi, askeri ve ideolojik neden bulunmaktadır. Sovyetler Birliği, Afganistan'daki iç karışıklıkları kendi lehine çevirmeyi amaçlamış ve bu doğrultuda çeşitli stratejik kararlar almıştır. Bu makalede, SSCB'nin Afganistan'ı işgal etme kararının ardındaki ana sebepler incelenecektir.

Afganistan’daki Siyasi Durum ve İç Karışıklıklar

SSCB'nin Afganistan'ı işgal etmesinin temel nedenlerinden biri, Afganistan'daki iç karışıklıkların Sovyetler Birliği için oluşturduğu tehditti. 1978'de Afganistan'da meydana gelen Saur Devrimi, monarşiyi devirerek sosyalist bir hükümetin kurulmasına yol açtı. Halkın büyük bir kısmı ise bu devrimden hoşnutsuzdu ve ülkede büyük bir toplumsal huzursuzluk baş göstermeye başladı. Devrim sonrasında iktidara gelen Afgan Komünist Partisi (PDPA), ülkenin siyasi yapısını hızla değiştirmeye başladı. Bu reformlar, özellikle kırsal kesimdeki halkın güçlü tepkisini çekti ve büyük bir isyan hareketine yol açtı.

Sovyetler Birliği, PDPA hükümetini desteklemek ve Afganistan’daki komünist yönetimin devrilmesini engellemek amacıyla müdahale etmeye karar verdi. Sovyetler Birliği’nin iç karışıklıklara karşı kayıtsız kalması, bölgede Batı ülkelerinin etkisinin artmasına neden olabilirdi. Bu durum, SSCB için kabul edilemezdi.

Soğuk Savaş ve SSCB’nin Stratejik Hesapları

Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batı ülkelerine karşı ideolojik, askeri ve siyasi üstünlük sağlamak amacıyla dünya genelinde çeşitli hamleler yapmaktaydı. Afganistan’ın sosyalist bir hükümetin denetiminde olması, SSCB için stratejik bir avantaj olarak görülüyordu. Ayrıca, Sovyetler Birliği, Orta Asya ve Orta Doğu’da daha fazla etki sahibi olmayı amaçlıyordu.

Afganistan’ın Sovyetler Birliği’nin sınırlarına yakın bir konumda olması da askeri ve lojistik açıdan önemli bir faktördü. SSCB, burada etkisini artırarak bölgedeki güvenliğini güçlendirmeyi planladı. Ayrıca, ABD’nin Vietnam’daki başarısızlığından sonra Sovyetler Birliği, kendi gücünü test etmek amacıyla daha geniş bir askeri müdahale gerçekleştirmeyi tercih etti.

Afganistan’da Komünist Yönetimin Güçsüzlüğü

Afganistan’daki komünist hükümetin zaafları ve iç karışıklıklar, Sovyetler Birliği’ni müdahaleye yönlendirdi. PDPA hükümeti, halk desteğinden yoksundu ve ülke genelinde büyük isyanlar patlak vermişti. Bununla birlikte, komünist hükümetin halkı ikna edememesi ve ordu içindeki moral bozukluğu, hükümetin devrilmesini neredeyse kaçınılmaz hale getirdi. Sovyetler Birliği, kendi ideolojik müttefiki olan komünist hükümetin ayakta kalabilmesi için müdahale etmek zorunda hissetti.

Bu durum, SSCB'nin küresel ölçekteki prestijini ve Sovyetler Birliği'nin komünizm ideolojisinin yayılmasını tehdit edebilirdi. Dolayısıyla, Sovyet hükümeti, Afganistan’daki mevcut rejimi desteklemek adına askeri müdahale kararı aldı. SSCB, Afganistan’daki isyanların, bölgedeki Sovyet yönetimlerinin istikrarını tehdit edebileceğini ve bu nedenle müdahale edilmesi gerektiğini savundu.

Afganistan’ın Jeopolitik Önemi

Afganistan, Sovyetler Birliği’nin güney sınırına yakın bir konumda bulunması nedeniyle stratejik bir öneme sahipti. Orta Asya’dan Hindistan’a, Çin’e ve Orta Doğu’ya uzanan kara yolları, SSCB için son derece kritik bir öneme sahipti. Ayrıca, Sovyetler Birliği, Orta Asya’daki komünist yönetimleri de Afganistan’daki durumun etkileyebileceği konusunda endişeliydi.

Sovyetler Birliği, Afganistan’ı kontrol altına alarak, bu bölgedeki etkisini arttırmayı ve Batı’yla olan stratejik rekabetinde avantaj sağlamayı amaçlıyordu. Afganistan, aynı zamanda, Sovyetler Birliği’nin Hindistan’a olan etkisini pekiştirmesi ve Çin’e karşı bir denge unsuru oluşturması açısından da önemliydi.

Afganistan’daki Sovyet Müdahalesinin Sonuçları

SSCB'nin Afganistan’daki askeri müdahalesi, Sovyetler Birliği için büyük bir askeri ve ekonomik yük haline geldi. Yıllar süren çatışmalar, Sovyetler Birliği'nin iç kaynaklarını tüketti ve moral bozukluğuna yol açtı. Afgan direnişi, Sovyet ordusunu geriletmek için kapsamlı gerilla savaşları yürüttü. ABD ve diğer Batılı ülkeler, Afgan direnişçilere silah ve finansal destek vererek, Sovyetlerin askeri müdahalesini daha da zorlaştırdı.

Afganistan'da Sovyetlerin karşılaştığı zorluklar, aslında Sovyetler Birliği'nin dış müdahalelerdeki başarısızlığının bir göstergesi oldu. Bu müdahale, Sovyetler Birliği’nin askeri gücünü aşırı derecede zorladı ve sonuçta SSCB, 1989 yılında Afganistan’dan geri çekilmek zorunda kaldı.

Sonuç olarak, Sovyetler Birliği'nin Afganistan’ı işgal etmesinin temel sebepleri arasında, sosyalist yönetimi desteklemek, Orta Asya’daki etkiyi korumak, Batı'nın bölgede güç kazanmasını engellemek ve Soğuk Savaş’taki ideolojik üstünlük mücadelesi yer alıyordu. Ancak, Sovyetlerin bu müdahalesi, uzun vadede hem askeri hem de siyasi açıdan büyük başarısızlıkla sonuçlanmış ve SSCB’nin içindeki huzursuzlukları daha da derinleştirmiştir.