Öznelci Görüş Ne Demek ?

Duru

New member
\Öznelci Görüş Nedir?\

Öznelci görüş, felsefi anlamda, bireylerin dünyayı ve olayları, kendi kişisel deneyimlerine, duygusal durumlarına ve algılarına dayalı olarak anlamlandırdıkları bir düşünce biçimidir. Öznelcilik, genellikle nesnellikten uzaklaşarak, her bireyin dünyayı farklı bir bakış açısıyla değerlendirdiği fikrini savunur. Bu görüş, nesnel gerçeklikten ziyade, kişisel algılar ve duygusal yargılar üzerinde yoğunlaşır. Öznelci görüşün temelinde, insanın bireysel düşünce ve duygularının dünyayı anlamada belirleyici bir rol oynadığı inancı yatar.

\Öznelci Görüşün Temel Prensipleri\

Öznelci görüşün temelini, bir olayın ya da durumu anlamanın ve yorumlamanın kişisel algılara bağlı olduğu düşüncesi oluşturur. Bu düşünce tarzına göre, bireylerin hisleri, deneyimleri ve geçmiş yaşantıları, bir olayın doğru ya da yanlış olmasını belirlemede en önemli faktörlerdir. Öznelcilik, felsefi anlamda daha çok epistemoloji (bilgi teorisi) ve ahlak anlayışı içinde yer alır.

Öznelci görüş, ontolojik olarak da farklı bir perspektife sahiptir. Buna göre, nesnelerin ya da olayların gerçekliği, bireylerin algılarıyla şekillenir. Bu da demektir ki, her birey dünyayı kendine özgü bir şekilde deneyimler ve anlamlandırır. Öznelci görüş, her bireyin kendine ait bir gerçeği olduğu kabulüne dayanır.

\Öznelcilik ile Nesnellik Arasındaki Farklar\

Öznelcilik ve nesnellik arasındaki farkları daha iyi anlayabilmek için her iki kavramın özelliklerine bakmak faydalı olacaktır. Nesnellik, olayları ve durumları, kişisel algılardan bağımsız olarak, evrensel ve değişmez bir şekilde değerlendirme amacını güder. Nesnellik, evrensel geçerliliği olan bir doğru ya da yanlışlık anlayışına dayanır. Diğer taraftan öznelcilik, bireysel deneyimler ve duygular ışığında bir olayın anlamını oluşturur.

Öznelcilik, daha çok bireyin içsel dünyasına, düşüncelerine ve algılarına odaklanırken, nesnellik, dış dünyayı, gözlemler ve kanıtlarla tanımlama çabasıdır. Örneğin, bir sanat eserine bakarken, bir kişi eserin renklerini ve kompozisyonunu belirli bir şekilde algılarken, başka bir kişi tamamen farklı bir duygusal tepki verebilir. Öznelci bakış açısına göre, her bireyin duygusal ve kişisel algısı, sanat eserine verdiği anlamı şekillendirir. Nesnelci bir bakış açısına göre ise, sanat eseri evrensel bir anlam taşır ve doğru ya da yanlış bir değerlendirme yapılabilir.

\Öznelci Görüşün Felsefi Temelleri\

Öznelci görüşün felsefi temelleri, özellikle İdealizm ve Fenomenoloji gibi akımlarda derinlemesine işlenmiştir. İdealizm, bir şeyin gerçekliğinin, zihinsel süreçlere ve algılara bağlı olduğunu savunur. Bu görüşe göre, dünyadaki her şeyin temeli zihinsel bir varlıktır. Fenomenoloji ise, dünyayı ve olayları bireyin deneyimi üzerinden anlamaya çalışır. Fenomenolojik bakış açısına göre, bir olay ya da durum, sadece kişisel deneyimle anlaşılabilir ve her bireyin deneyimi, bir diğerinden farklı olabilir.

\Öznelci Görüşün Ahlaki Boyutu\

Öznelcilik sadece epistemolojik bir kavram olmanın ötesinde, ahlaki bir boyut da taşır. Ahlak felsefesinde öznelcilik, bireysel değerlere ve duygusal yargılara dayalı bir etik anlayışını ifade eder. Buna göre, doğru ve yanlış, her bireyin kendi vicdanına ve kişisel değerlerine göre belirlenir. Ahlakî kararlar, bir toplumun veya evrensel ilkelerin ötesinde, bireysel düşünce ve algılara dayanır.

Öznelci ahlak anlayışında, evrensel ahlak kuralları yerine kişisel değerler öne çıkar. Bu, bireylerin ahlaki anlamda birbirlerinden farklı olabileceğini ve her birinin kendi doğrularını yaratabileceğini ima eder. Ahlaki öznelcilik, bireysel özgürlüğü ve kişisel seçimi vurgulayan bir anlayışa sahiptir. Bu anlayışa göre, bireylerin ahlaki değerleri, toplumun dayattığı normlardan ve objektif kurallardan bağımsızdır.

\Öznelci Görüşün Günlük Hayattaki Yeri\

Öznelci görüş, sadece felsefi bir tartışma konusu olmanın ötesinde, günlük hayatta da önemli bir yer tutar. İnsanlar, yaşadıkları dünyayı ve karşılaştıkları olayları kendi perspektiflerinden değerlendirirler. Örneğin, bir film izlerken bir izleyici, karakterlerin duygusal halini anladığını düşünebilirken, bir başkası aynı sahnede farklı bir anlam çıkarabilir. Bu durum, öznelciliğin günlük yaşantımıza nasıl entegre olduğunu gösterir.

Öznelci görüş, bireylerin deneyimlerinin merkezde olduğu birçok sosyal, kültürel ve psikolojik durumu açıklamada da kullanılır. İnsanlar birbirlerinden farklı algılara sahip olabilir, bu da onların kararlarını ve davranışlarını farklı şekillerde etkiler. Öznelcilik, empati kurmayı, farklı bakış açılarını anlamayı ve kabul etmeyi gerektiren bir yaklaşımdır.

\Öznelci Görüşün Eleştirileri\

Her ne kadar öznelcilik, bireysel deneyimleri ve algıları ön planda tutsa da, bu görüş bazı eleştirilerle karşı karşıyadır. Eleştirmenler, öznelciliğin evrensel bir doğruluk ya da yanlışlık anlayışını reddettiği için, toplumsal düzenin ve adaletin sağlanmasının zor olacağını savunurlar. Ayrıca, öznel bir bakış açısının, kişisel önyargılara ve yanılgılara yol açabileceği de dile getirilir.

Öznelcilik, çoğu zaman, bireylerin kendilerini doğru ve adil hissettikleri durumda, kolektif çıkarların göz ardı edilmesine sebep olabilir. Bu tür eleştiriler, özellikle ahlaki ve toplumsal düzen konularında sıkça gündeme gelir. Ancak, öznelci görüşün savunucuları, her bireyin kendi düşüncelerini ve değerlerini saygıyla kabul etmenin, daha demokratik ve kapsayıcı bir toplum oluşturulmasında önemli bir adım olduğunu öne sürerler.

\Sonuç: Öznelci Görüşün Önemi ve Geleceği\

Öznelci görüş, bireysel özgürlüklerin, kişisel deneyimlerin ve duygusal yargıların önemini vurgulayan bir felsefi yaklaşımdır. Günümüz dünyasında, insanların farklı perspektiflere sahip olması ve farklı değerler üzerinden dünyayı anlamlandırmaları, öznelci görüşün önemini artırmaktadır. Öznelcilik, bireylerin yaşamlarına derinlik katarak, empati ve anlayış temelinde bir toplum inşa edilmesine katkı sağlayabilir. Ancak, bu görüşün toplumsal düzen ve evrensel değerler açısından karşılaştığı eleştiriler de göz önünde bulundurulmalıdır.

Öznelciliğin geleceği, insanların birbirlerinin perspektiflerine saygı duymasına ve farklı düşünceleri kabul etmeye yönelik evrimleşen bir anlayışa bağlıdır. Bu bakış açısı, daha esnek, dinamik ve insan merkezli bir dünya görüşü ortaya koymaktadır.