Duru
New member
Nefsi Emmare Nedir?
Nefsi emmare, İslam düşüncesinde, insanın içindeki kötü ve arzulayan yönü tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Arapçadaki "nefes" kelimesi "ruh" veya "can" anlamına gelirken, "emmare" kelimesi "emreden" anlamına gelir. Yani nefsi emmare, insanın sürekli olarak kötülüğe ve nefsani arzularda bulunmaya yönlendiren bir iç güdüyü ifade eder. Bu kavram, insanın en zayıf ve kötü yönlerinin ortaya çıkmasına neden olan, kötü arzulara ve bencilce düşüncelere meyilli olan bir içsel durumdur. İslam tasavvufunda nefsi emmare, insanın ruhsal gelişimi ve olgunlaşması önünde bir engel olarak kabul edilir.
Nefsi Emmare'nin Özellikleri
Nefsi emmare, insanın sadece dünyevi isteklerini ve arzularını tatmin etmeye yönelik bir iç güdüsüdür. Bu güdü, insanı kötülüğe ve bencil davranışlara sürükler. Nefsin emriyle hareket eden kişi, genellikle kendi menfaatlerini ve zevklerini ön planda tutar. Bu tür bir yaklaşım, ruhsal olgunlaşmaya ve insanın Allah’a yakınlaşmasına engel teşkil eder. Nefsi emmare, bireyi sürekli olarak kötüye yönlendirir ve kişinin kendisini kontrol etme yeteneğini zayıflatır.
Nefsi emmarenin en belirgin özellikleri arasında şu unsurlar öne çıkar:
1. **Açgözlülük ve Hırs:** Nefsi emmare, insanın maddi ve manevi olarak daha fazlasını istemesiyle kendini gösterir. Bu arzu, kişinin sınırsız bir istek ve doyumsuzluk içinde olması anlamına gelir.
2. **İhtiraslar ve Arzular:** Kişi, nefsi emmare ile yönlendirildiğinde sürekli olarak zevk ve haz arayışına girer, ve bu durum manevi gelişimini engeller.
3. **Bencillik:** Nefsi emmare, insanı başkalarının ihtiyaçlarına duyarsız hale getirir, kişinin sadece kendi çıkarlarını gözetmesine neden olur.
4. **Özdenetim Eksikliği:** Nefsi emmare, insanın içsel denetim mekanizmalarını devre dışı bırakır, kişi kendisini kontrol etmekte zorluk çeker.
Nefsi Emmare’nin Tasavvuftaki Yeri
Tasavvufta, nefsi emmare, insanın manevi yolculuğunun başlangıç noktasındaki en zayıf ve en alt seviyesini ifade eder. Tasavvuf öğretisine göre, insanın nefsini eğitmesi ve terbiye etmesi gerekmektedir. Çünkü nefsi emmare, insanın Allah’a yakınlaşmasını engelleyen bir engeldir. Tasavvuf büyükleri, nefsi emmareyi aşmak için bir dizi manevi çaba ve mücahedeyi önerirler. Bu süreç, nefsi terbiye etme ve onu Allah’a teslim etme şeklinde özetlenebilir.
Tasavvufi öğretilerde, nefsi emmareyi aşan kişi "nefsi levvame" (suçluluk duygusu yaşayan nefis) seviyesine gelir. Bu, kişinin içindeki kötülükleri fark etmesi ve onlardan uzaklaşma çabası olarak tanımlanır. Nihai olarak, insanın hedefi "nefsi mutmainne" (rahat ve tatmin olmuş nefis) seviyesine ulaşmaktır. Bu aşama, kişinin içsel huzur ve dengeye kavuştuğu, Allah’ın iradesiyle tamamen uyumlu olduğu bir durumdur.
Nefsi Emmare ile Nasıl Mücadele Edilir?
Nefsi emmare ile mücadele, sürekli bir içsel çaba ve özdenetim gerektirir. Bu, kişinin kendi içindeki kötülükleri fark etmesi ve onlardan uzak durmaya çalışması anlamına gelir. İslam'da ve tasavvufta nefsi emmare ile mücadele için önerilen bazı temel yaklaşımlar şunlardır:
1. **Dua ve Zikir:** Allah’a yönelmek ve O'na dua etmek, nefsi emmare ile mücadelede önemli bir yer tutar. Zikir, kişinin kalbini arındırarak nefsi emmarene karşı bir kalkan oluşturur.
2. **Sabır ve İradeli Olma:** Kişi, nefsi emmareye karşı sabırlı olmalı ve her türlü istek ve arzuyu kontrol etmeye çalışmalıdır. İslam’ın sabır anlayışı, nefsi terbiye etme konusunda önemli bir araçtır.
3. **İlmî Çalışmalar:** Nefsi emmareye karşı en etkili mücadelelerden biri de ilim öğrenmektir. İlim, kişiyi doğru yolda tutar ve nefsin kötü yönlerine karşı farkındalık kazandırır.
4. **Günahlarla Mücadele:** Nefsi emmare, kişinin günaha olan eğilimlerini artırır. Bu nedenle, günahlardan kaçınmak, nefsin arzu ve isteklerine karşı direnç oluşturur.
5. **Sadaka ve Yardımlaşma:** Başkalarına yardım etmek, bencillikten uzaklaşmanın ve nefsi terbiye etmenin bir yoludur. Sadaka vermek, nefsin aşırı arzulama ve sahiplenme isteğini törpüler.
Nefsi Emmareye Karşı İslam’ın Öğretileri
İslam, nefsi emmare ile mücadelede insanı sürekli olarak dikkatli ve uyanık olmaya çağırır. Kur’an-ı Kerim’de, nefsi emmareye karşı yapılan uyarılar pek çok ayette yer almaktadır. Bunlardan birisi, Fussilet suresinin 46. ayetidir: "Kim nefsini güzelce düzeltirse, o kendisi için faydalıdır." Burada, nefsi ıslah etmenin kişiye fayda sağlayacağına vurgu yapılır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, hadislerinde nefsi terbiye etmenin önemine değinmiş ve insanı sürekli olarak nefsine hâkim olmasını öğütlemiştir. "En hayırlı kimse, nefsine hâkim olan kişidir." şeklindeki hadis, nefsi emmare ile mücadelenin önemini açıkça ortaya koyar.
Nefsi Emmare ile Başa Çıkmanın Psikolojik Yönü
Nefsi emmare, sadece dini bir kavram olarak değil, aynı zamanda psikolojik bir durum olarak da ele alınabilir. İnsan, içindeki arzulara karşı koymakta zaman zaman zorlanabilir. Psikolojik olarak bu tür bir mücadele, bireyin özdenetim becerilerini geliştirmesi ile mümkündür. Bunu başarmak için kişinin, kendi duygularını ve düşüncelerini tanıması, kendini gözlemlemesi ve duygusal zekâsını güçlendirmesi gerekmektedir. İnsanın nefsini kontrol etme süreci, bilinçli farkındalık ve kişisel gelişimle doğrudan ilişkilidir.
Sonuç olarak, nefsi emmare, insanın içsel dünyasında önemli bir yer tutar ve manevi gelişimin önünde bir engel teşkil eder. Bu engeli aşmak, sürekli bir çaba ve içsel mücadelenin sonucudur. İslam’da ve tasavvufta bu mücadele, kişinin ruhsal olgunlaşmasını sağlayan, Allah’a yakınlaşmasına yardımcı olan bir yolculuktur.
Nefsi emmare, İslam düşüncesinde, insanın içindeki kötü ve arzulayan yönü tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Arapçadaki "nefes" kelimesi "ruh" veya "can" anlamına gelirken, "emmare" kelimesi "emreden" anlamına gelir. Yani nefsi emmare, insanın sürekli olarak kötülüğe ve nefsani arzularda bulunmaya yönlendiren bir iç güdüyü ifade eder. Bu kavram, insanın en zayıf ve kötü yönlerinin ortaya çıkmasına neden olan, kötü arzulara ve bencilce düşüncelere meyilli olan bir içsel durumdur. İslam tasavvufunda nefsi emmare, insanın ruhsal gelişimi ve olgunlaşması önünde bir engel olarak kabul edilir.
Nefsi Emmare'nin Özellikleri
Nefsi emmare, insanın sadece dünyevi isteklerini ve arzularını tatmin etmeye yönelik bir iç güdüsüdür. Bu güdü, insanı kötülüğe ve bencil davranışlara sürükler. Nefsin emriyle hareket eden kişi, genellikle kendi menfaatlerini ve zevklerini ön planda tutar. Bu tür bir yaklaşım, ruhsal olgunlaşmaya ve insanın Allah’a yakınlaşmasına engel teşkil eder. Nefsi emmare, bireyi sürekli olarak kötüye yönlendirir ve kişinin kendisini kontrol etme yeteneğini zayıflatır.
Nefsi emmarenin en belirgin özellikleri arasında şu unsurlar öne çıkar:
1. **Açgözlülük ve Hırs:** Nefsi emmare, insanın maddi ve manevi olarak daha fazlasını istemesiyle kendini gösterir. Bu arzu, kişinin sınırsız bir istek ve doyumsuzluk içinde olması anlamına gelir.
2. **İhtiraslar ve Arzular:** Kişi, nefsi emmare ile yönlendirildiğinde sürekli olarak zevk ve haz arayışına girer, ve bu durum manevi gelişimini engeller.
3. **Bencillik:** Nefsi emmare, insanı başkalarının ihtiyaçlarına duyarsız hale getirir, kişinin sadece kendi çıkarlarını gözetmesine neden olur.
4. **Özdenetim Eksikliği:** Nefsi emmare, insanın içsel denetim mekanizmalarını devre dışı bırakır, kişi kendisini kontrol etmekte zorluk çeker.
Nefsi Emmare’nin Tasavvuftaki Yeri
Tasavvufta, nefsi emmare, insanın manevi yolculuğunun başlangıç noktasındaki en zayıf ve en alt seviyesini ifade eder. Tasavvuf öğretisine göre, insanın nefsini eğitmesi ve terbiye etmesi gerekmektedir. Çünkü nefsi emmare, insanın Allah’a yakınlaşmasını engelleyen bir engeldir. Tasavvuf büyükleri, nefsi emmareyi aşmak için bir dizi manevi çaba ve mücahedeyi önerirler. Bu süreç, nefsi terbiye etme ve onu Allah’a teslim etme şeklinde özetlenebilir.
Tasavvufi öğretilerde, nefsi emmareyi aşan kişi "nefsi levvame" (suçluluk duygusu yaşayan nefis) seviyesine gelir. Bu, kişinin içindeki kötülükleri fark etmesi ve onlardan uzaklaşma çabası olarak tanımlanır. Nihai olarak, insanın hedefi "nefsi mutmainne" (rahat ve tatmin olmuş nefis) seviyesine ulaşmaktır. Bu aşama, kişinin içsel huzur ve dengeye kavuştuğu, Allah’ın iradesiyle tamamen uyumlu olduğu bir durumdur.
Nefsi Emmare ile Nasıl Mücadele Edilir?
Nefsi emmare ile mücadele, sürekli bir içsel çaba ve özdenetim gerektirir. Bu, kişinin kendi içindeki kötülükleri fark etmesi ve onlardan uzak durmaya çalışması anlamına gelir. İslam'da ve tasavvufta nefsi emmare ile mücadele için önerilen bazı temel yaklaşımlar şunlardır:
1. **Dua ve Zikir:** Allah’a yönelmek ve O'na dua etmek, nefsi emmare ile mücadelede önemli bir yer tutar. Zikir, kişinin kalbini arındırarak nefsi emmarene karşı bir kalkan oluşturur.
2. **Sabır ve İradeli Olma:** Kişi, nefsi emmareye karşı sabırlı olmalı ve her türlü istek ve arzuyu kontrol etmeye çalışmalıdır. İslam’ın sabır anlayışı, nefsi terbiye etme konusunda önemli bir araçtır.
3. **İlmî Çalışmalar:** Nefsi emmareye karşı en etkili mücadelelerden biri de ilim öğrenmektir. İlim, kişiyi doğru yolda tutar ve nefsin kötü yönlerine karşı farkındalık kazandırır.
4. **Günahlarla Mücadele:** Nefsi emmare, kişinin günaha olan eğilimlerini artırır. Bu nedenle, günahlardan kaçınmak, nefsin arzu ve isteklerine karşı direnç oluşturur.
5. **Sadaka ve Yardımlaşma:** Başkalarına yardım etmek, bencillikten uzaklaşmanın ve nefsi terbiye etmenin bir yoludur. Sadaka vermek, nefsin aşırı arzulama ve sahiplenme isteğini törpüler.
Nefsi Emmareye Karşı İslam’ın Öğretileri
İslam, nefsi emmare ile mücadelede insanı sürekli olarak dikkatli ve uyanık olmaya çağırır. Kur’an-ı Kerim’de, nefsi emmareye karşı yapılan uyarılar pek çok ayette yer almaktadır. Bunlardan birisi, Fussilet suresinin 46. ayetidir: "Kim nefsini güzelce düzeltirse, o kendisi için faydalıdır." Burada, nefsi ıslah etmenin kişiye fayda sağlayacağına vurgu yapılır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, hadislerinde nefsi terbiye etmenin önemine değinmiş ve insanı sürekli olarak nefsine hâkim olmasını öğütlemiştir. "En hayırlı kimse, nefsine hâkim olan kişidir." şeklindeki hadis, nefsi emmare ile mücadelenin önemini açıkça ortaya koyar.
Nefsi Emmare ile Başa Çıkmanın Psikolojik Yönü
Nefsi emmare, sadece dini bir kavram olarak değil, aynı zamanda psikolojik bir durum olarak da ele alınabilir. İnsan, içindeki arzulara karşı koymakta zaman zaman zorlanabilir. Psikolojik olarak bu tür bir mücadele, bireyin özdenetim becerilerini geliştirmesi ile mümkündür. Bunu başarmak için kişinin, kendi duygularını ve düşüncelerini tanıması, kendini gözlemlemesi ve duygusal zekâsını güçlendirmesi gerekmektedir. İnsanın nefsini kontrol etme süreci, bilinçli farkındalık ve kişisel gelişimle doğrudan ilişkilidir.
Sonuç olarak, nefsi emmare, insanın içsel dünyasında önemli bir yer tutar ve manevi gelişimin önünde bir engel teşkil eder. Bu engeli aşmak, sürekli bir çaba ve içsel mücadelenin sonucudur. İslam’da ve tasavvufta bu mücadele, kişinin ruhsal olgunlaşmasını sağlayan, Allah’a yakınlaşmasına yardımcı olan bir yolculuktur.